Paylaş
WORLDEF bünyesindeki Ecom Leaders Club (ELC) jüri üyelerinden Emre İlban, yaklaşık 15 yıldır e-ticaret ekosisteminde yer alıyor. İlban, Bebek.com’dan 170 mağazaya ulaşan ebebek’in e-ticaret başarı hikayesini WORLDEF’in YouTube kanalına anlattı. İlban, e-ticaret hikayesine ebebek’te devam ediyor. Deneyimli e-ticaret lideri, ebebek.com’un e-ticaret operasyonlarından lojistik süreçlerine; e-ticaretin zorluklarından gençlere tavsiyelere kadar birçok konuda soruları cevapladı.
E-ticaret ile Boyner’de tanışan İlban, “Private shopping’lerin yeni başladığı, Markofoni ile beraber ilk hayata geçtiği dönemdi. Biz de oranın ilk tedarikçilerinden biri olmuştuk Boyner Grup’ta… Ardından pazaryerleri ile beraber perakendenin de ilgisi daha da arttı, hacim büyüdü.” ifadelerini kullandı.
“ebebek, Türkiye’nin lider anne-bebek şirketi; bir web sitesi aynı zamanda mağazalar zinciri.” diyen İlban, şu bilgileri paylaştı; “Biz bunan 20 yıl önce web sitesi olarak doğduk. Mağazaları olan bir web sitesi olarak kendimizi adlandırıyoruz. Mağaza sayımız bugün 175’i aştı. Ama tabii ki bu kadar büyük bir dikeyde lider bir kuruluş, stratejisini de önce kendi web sitesini görüyor. Ancak pazaryerlerinin büyümesini de yakından takip edip oralarla da iş birliklerimizi sürdürüyoruz. Türkiye’deki bütün pazaryerleri ile çalışıyoruz. Ama hem ciromuzun hem operasyonumuzun büyük bir kısmı kendi web sitemiz üzerinde. Stratejimizi de hem Türkiye’de hem dünyada başta kendi web sitemiz olmak üzere pazaryerleri ile birlikte büyütmeyi hedefliyoruz.
Emre İlban’ın verdiği bilgilere göre, ebebek’in e-ticaret operasyon merkezi 40 bin metrekarelik bir alanda işliyor. Bu operasyon merkezi oldukça büyük; hem artan mağaza yükünü hem de e-ticaret operasyonlarını ortak şekilde yönetiyor. “Bizim mağaza-e-ticaret ayrımımız genel olarak yok!” diyen İlban, “Mağazada sattığımız ürünleri e-ticarette de yüzde 90 oranında satmaya çalışıyoruz. Ortak bir yapımız var, ortak bir dilimiz var, ortak bir fiyatlandırmamız var. Özel kampanyalardan oldukça çekiniyoruz. Müşterilerimize her yerde aynı deneyimi sunmaya çalışıyoruz.” diyor.
ebebek’in merkez ofisinde 200’ün üzerinde personel görev yapıyor. E-ticaret operasyonları, e-ticaret operasyon ekibi özünde yönetiliyor. Hem operasyon hem deneyim hem de yurt dışı operasyonları 20 kişilik bir ekip üstleniyor. İlban, “E-ticaret işi bir departmana bir bölüme atfedilmeyecek kadar büyük bir iş. Bütün şirketi ilgilendiren bir konu olduğu için evet 20 kişilik core ekibimiz var ama 100 kişiyi aşkın bir ekipten de dirsek teması ile çalışıyoruz.” ifadelerini kullanıyor.
Emre İlban, ebebek olarak Türkiye’de büyük iki kargo firması ile çalıştıklarını söyleyerek, şu bilgileri paylaştı; “Daha butik ve hızlı kargo seçeneği veren bir firmamız var. İstanbul’daki tüm sevkiyatları bu firma ile yapıyoruz. Şimdi Ankara ve İzmir ile ilgili çalışmalar yapıyoruz. Bizim amacımız bebeveynlerin eline ulaşıncaya kadar sürece müdahil olmak. Saat 16:00’ya kadar verilen siparişleri aynı gün kargoya vermeye çalışıyoruz. Özel dönemler haricinde bu taahhüdümüzü yerine getiriyoruz. Teslimat çok önemli bir konu e-ticarette… Bizim de temel odağımızda teslimat var. İlerleyen dönemde mağazalarımız üzerinden bazı sevkiyatlarımız olabilir.”
ebebek olarak omni-channel’a çok önem verdiklerini belirten İlban, “Omni-channel’de birçok seçenek var, bütün seçenekleri henüz sunmuyoruz ama bizim temel amacımız öncelikle iletişimde omni-channel’i gerçekleştirebilmek. Hem mağazada hem e-ticaret sitemizde aynı deneyimi sunmaya çalışıyoruz; fiyat olarak ürün olarak söylem olarak… E-ticaretten yapılmış bir alışverişi mağazadan değiştirilmesi ya da iade alınması… Bazı çalışmalarımız da var, e-ticaret üzerinden siparişlerin mağazadan teslim alınması veya mağazadan gönderilmesi gibi teslimat noktasında bazı çözümler çalışıyoruz.” ifadelerini kullandı.
E-ihracat operasyonları hakkında da bilgi veren İlban, uzun bir dönemdir e-ihracat yaptıklarını ifade etti. İlban, şöyle devam etti; “Başta kendi e-ticaret sitemizle başlamıştık. Orada ağırlıklı Almanya, İngiltere, Amerika tarafında kendi sitemizden gönderiler yapmaya başlamıştık. Bazı pazaryerlerinde yurt dışında denemelerimiz oldu. AliExpress’in Türkiye’deki ilk tedarikçisi olduk, bugüne kadar 150 yakın ülkeye sevkiyat yaptık. AliExpress ile olan işimizi önemsiyoruz, tüm dünyaya hizmet eden önemli bir yapı.
Bunun yanına bir de Amazon’la işbirliğimizi koyduk. Türkiye Amazon’un yanında şimdi İngiltere’de, Almanya’da ve Amerika’da Amazon operasyonlarına başladık. Şimdi İngiltere özelinde yeni bir e-ticaret sitesi kurma çalışmasına başladık. Tamamen orada lokalize olan bir şirket, İngiltere’de bir ebebek yaratmak için yola çıktık. İngiltere’de takip ettiğimiz bazı anne-bebek perakendecileri var. Orada bir mağaza açma operasyonu da söz konusu. Daha e-ticaretle bir pazar araştırması noktasındayız. Aynı şekilde Almanya için bir çalışmamız olacak. Ardından Amerika olacak. İlk etapta fokusumuzda bunlar var kısa vadede…”
Orta ve uzun vadede Rusya gibi Arap Yarımadası gibi onlar da orta ve uzun vadeli planları olduğunu anlatan İlban, “Ürünlerimiz bölgeye göre değişiklik gösterebilir. Sattığımız global markalar var. Onların oradaki pozisyonlarını ayrıca çalışacağız; çünkü orada başka distribütörler var. Yurt dışı tarafında mümkün olduğunca buradaki ebebek’i orada nasıl yansıtabiliriz, birebir olmayacaktır. Güçlü markalar var, Türkiye’de olmayan, orada pazar payına sahip… Onları da mutlaka bünyemizde bulundurmak isteyeceğiz. Tabii bir ürün farklılaştırma olacak!” sözlerini kaydetti.
Deneyimli e-ticaret uzmanı Emre İlban, e-ticarette karşılaştıkları zorlukları da anlattı: “Lojistik operasyonlar çok önemli… Lojistik ve teslimat operasyonları birinci sıraya oturdu. Sektörde gerçekten bir insan kaynağı açığı olduğunu söyleyebilirim. Çok hızlı büyüyen bir sektör, yanı hızla insan kaynağı üretmekte zorlanıyor. Bizlere çok iş düşüyor, yeni yetenekleri keşfetmek ve yetiştirmek de bizim için önemli bir konu. İade süreçleri e-ticarette ve e-ihracatta önemli bir konu. Biz anne-bebek dikeyinde bunu çok ağır hissetmiyoruz. Bizim iade oranlarımız normal bir hazır giyim perakendesine göre çok düşük. Orada yaklaşık 20-25 seviyelerinde bir iade yükü varken bizde bu oran yüzde 5’lerde… O yüzden bizim öncelikli konumuz iade olmuyor.”
E-ticaret lideri İlban, ebebek’in pandemi dönemindeki durumu hakkında da bilgiler paylaştı. “Pandemi e-ticaret sektörü için yoğun bir dönem oldu.” diyen Emre İlban, şu bilgileri verdi; “Bu dönemde tabii ev kategorisine yakın ürünler hızla büyüdü. Biz de bu ürünlere ait kategoriler barındırdığımız için çok pozitif etkilendik. Normal büyümemizin çok üstünde bir büyüme gerçekleştirdik 2021’de… Bir suni büyüme gibi ilk başta gözükse de daha sonra bir deneyim değişikliği artık çok açık bir şekilde ortaya çıktı. Belki pandemi dönemine kadar çok hızlı büyüyen bir iş olmasa da eskiye nazaran oldukça büyüme kaydettiğimizi söyleyebiliriz.”
Emre İlban, deneyimleri ışığında e-ticaretin olmazsa olmazlarını da anlattı. “E-ticaretin bence yeni dönemde olmazsa olmazı doğru bir operasyon…” diyen İlban, şöyle devam etti; “Depo, lojistik ve sevkiyat operasyonu… Hem işin maliyetlendirme kısmında hem de müşteri deneyimini direkt etkileyen kısmı önemli olduğu için ben birinci sıraya artık bunu koyuyorum. İkinci sırada doğru ürün ve doğru fiyatla bu operasyonları yönetecek bir yapıya, satacağınız ürüne ihtiyacınız var. Daha sonra doğru bir e-ticaret altyapısı olması çok önemli. Bu üçünü doğru sağladığınız noktada ve burada başarılı olduğunuzu düşündüğünüz noktada artık pazarlama adımına geçebilirsiniz. Ondan sonra da hacmi yaratacak doğru bir dijital pazarlama stratejisi, giderleri doğru yönetmek anlamında çok önemli… Aynı zamanda dijital pazarlama da bizim işimizin önemli bir vitesi, onun sayesinde hacimleri artırabiliyoruz.”
E-ticarette başarı için fark yaratmanın önemine değinen İlban, “Burada fark yaratmak tamamen içerik yönetimi ile alakalı. Hem pazarlama iletişimi hem de içerik yönetimi aslında bunların tamamına beraber bakmak lazım. Çektiğiniz görsellerden, ürünlerdeki açıklamalardan, videolardan müşterileri ne kadar bilgilendirebilirseniz ve bunlara ne kadar hızlı çözüm üretebilirseniz o kadar aslında mağazadaki canlı deneyimle e-ticaretteki deneyim farkı kapanıyor. Chatbotlar olsun ya da müşteri hizmetleri olsun WhatsApp’tan iletişim olsun bu tip yenilikler katmaya çalışıyoruz.
Orada temel nokta; ben hep e-ticaret büyümesini offline perakendedeki rekabete bağlarım. E-ticaret sektörü offline perakende müşterilerini kendine çekiyor. Orada da en önemli şey bu deneyim oluyor. Sadakat noktasında daha avantajlı, mobil ticaretin büyümesi büyük bir avantaj… Çok hızlı müşteriye ulaşma şansı var, offline mağazada öyle bir şans yok. Ama dijital pazarlama ve yeni teknolojilerle aslında sürekli cebinizde bu pazarlamayı da taşıyorsunuz.” bilgilerini paylaştı.
Tecrübeli e-ticaret uzmanı Emre İlban, yılların verdiği deneyimler ışığında e-ticarete girmek isteyen girişimcilere ve firmalara da şu tavsiyelerde bulundu:
“Genç arkadaşlarla tanışıyoruz, üniversite mezunu arkadaşlarla çalışma fırsatımız oluyor. E-ticaret işi 7/24 bir iş. Bir kere bunu bilerek e-ticaretçi olmaya karar versinler. Çünkü mağazalar kapanıyor ama bizim sitemiz hiç kapanmıyor, gece bile satış alıyoruz. Bir site ile beraber iç içe yaşama frekansına alışkın olmaları lazım. Bu bir tutku işi, bir aşk işi. Bu tutku da daha çok araştırmaya, irdelemeye, yeni çözümler üretmeye teşvik ediyor. Meraklı olmaları çok önemli… Artık bilgiye ulaşmak çok daha kolay, eskisi gibi değil.
E-ticaretin yetiştirilecek bir okulu yok, orada da gelişmeler var. Hem WORLDEF’in hem bazı üniversitelerde… Ama en önemli konu kişilerin ve genç arkadaşların kendilerini yetiştirmeleri; e-ticaret operasyonunun içinde bulunmaları; bir yerde çalışmıyorlarsa bile mutlaka kendileri e-ticaret işleri yapmayı denemeleri… Bunlar çok değerli ve gerçekten ciddi bir insan kaynağı açığı var.
Ana tavsiyem; bu tutkulu arkadaşlar araştırsınlar, öğrensinler ve bunu mutlaka deneyimlesinler. Deneyimleyince birçok şeyi çok daha iyi anlıyorlar. Bütün sektör bu yönde fırsat vermeye hazır. Yeni dönemin önemli işlerinden biri e-ticaretçi olmak aslında. Bu sadece bir e-ticaret sitesini yönetmek değil, uçtan uca legal konulardan muhasebesel konulara, işte ticari ürün fiyatlamadan pazarlama konularına kadar bilgi sahibi olmak gerekiyor. Bu hemen oluşacak bir durum değil. Ama dediğim gibi tutku çok önemli…”
Avrupa Parlamentosu ambalajların azaltılması, yeniden kullanılması ve geri dönüştürülmesine yönelik yeni kurallar üzerinde anlaşmaya vardı. Avrupa Birliği ülkelerindeki e-ticaret şirketlerinin kullandığı ambalajların en fazla yarısı
Mobilya sektöründe pandemiyle birlikte başlayan değişim, dijitalleşmenin yaygınlaşmasıyla devam ediyor. Tüketiciler, artık mağaza içi alışveriş alışkanlıklarını terkederek online kanallara yöneliyor. Bu durumun sektörde yeni bir
Hızlı teslimat platformu Getir’in bir süre önce satın aldığı e-ticaret platformu n11’i satmayı düşündüğü iddia edildi. Geçtiğimiz günlerde Britanya’dan çekileceği; Almanya ve Hollanda operasyonlarını kapatmayı
Bize Güvenen Markalar
