Ali Emre Arpacı: E-ticarette markalaşmak isteyen girişimlerin bir hikayesi olmalı

E-ticarette markalaşma süreçleri hakkında Worldef.net’e değerlendirmelerde bulunan KAFT Kurucu ve Yönetici Ortağı Ali Emre Arpacı, e-ticaretin temelinde, girişimin hangi araçlarla inşa edilmek istenmesinden bağımsız markalaşmanın yer aldığını söyledi. E-ticaretin temelde kendi dinamikleri olan bir satış kanalı ya da markalaşma yolu olduğunu vurgulayan Arpacı, markalaşmak isteyen girişimlerin bir dili, söylemi, anlamı ve buna bağlı bir hikayesi olması gerektiğini ifade etti.

“E-ticaret serüvenine başlarken ekibin gerek marka gerekse de e-ticaret dinamiklerine hâkim olması gerekiyor”

Ali Emre Arpacı, e-ticarette markalaşmanın oluşması için birkaç ayağın bir araya gelmesi gerektiği görüşünde.  “Anlam/hikâye, kalite, özgünlük, estetik, aktiflik, güven ve müşteri memnuniyeti. Temel olacak bu ayaklar üzerinde e-ticarette markalaşmak mümkün, KAFT’ta da yapmaya da çalıştığımız bu.” diyen Arpacı, serüvene başlarken ekibin gerek marka gerekse de e-ticaret dinamiklerine hâkim ve birlikte uyum içinde çalışabilecek takım arkadaşlarından oluşmasının ve markanın ayaklarını e-ticaret ekseninde uyum içinde hayata geçirmesinin önemli olduğunu belirtti.

E-ticarette markalaşmak için girişimin bir dili, söylemi, anlamı ve buna bağlı bir hikayesi olması gerektiğini vurgulayan Arpacı şöyle devam etti, “Bunu da temelde markanın kendi e-ticaret sitesinde yapabilmesi önemli, pazar yerleri bilinirliğe ve hacme hizmet etse de esasında markanın desktop ve mobil ara yüzü bu iş için en doğru yer. Hikâye anlatımını ya da pazarlamayı, ulaşmak istediğiniz kişilerin ağırlıklı vakit geçirdikleri sosyal medya platformları gibi ortamlarda markanıza uygun şekilde aktarmanız gerekiyor.”

“Estetik kaygılardan uzak bir ürün ya da e-ticaret sitesi başarısız olmaya mahkûm”

Markanın doğru dil ve görsellerle insanlara derdini anlatabilmesi ve bunu reklam stratejilerine de aynı dille aktarabilmesi gerektiğini dile getiren Arpacı, “Sunum çok önemli. Estetik kaygılardan uzak bir ürün ya da e-ticaret sitesi başarısız olmaya mahkûmdur. Marka altındaki ürünlerin ya da hizmetin kalitesinin ulaşmak istenen segmente göre farklılık gösterebileceği gerçeği en temel kalite kriterlerine uyulmayacağı anlamına gelmemeli, kaliteyi gerek üründe gerekse de ürünün müşteriye ulaştığı her adımda belirli bir düzeyde tutmak gerek, bunun için ürün kalitesinden kullanıcı kullanım deneyimine kadar aceleci değil sabırla kalitenin peşinde olunmalı.” sözlerini kaydetti.

Başarılı bir e-ticaret markasının feyz alınmak için güzel bir örnek olabileceğinin ancak kesinlikle kopyadan da uzak durmak gerektiğinin altını çizen Arpacı, kopyalamanın girişimleri bu uzun yolculukta bir yere ulaştırmayacağını ve bu yüzden özgün olunması gerektiğini belirterek, “Her e-ticaret akışını ya da ürünü kopyalamak mantıklı olmayacağı gibi sizi sonunda dönülemez bir noktaya taşıması da çok olası. E-ticaretin markalaşmaya faydalı olabilecek bir enstrümanı da aktif olabilmek, diğer ayaklardan ödün vermeden yeni e-ticaret kurgularını ve ürünleri hızlıca uygulayıp başarılı olanları üzerinde inşaya devam edebilir ya da hızlıca hatalı karardan dönebilirsiniz. Hızlı karar alıp uygulayabilmek de bu dünyada markalaşma sürecinizde önemli.” ifadelerini kullandı.

“E-ticarette markalaşmak için yeri geldiğinde karlılığınızdan feragat ederek sağlam bir müşteri ilişkileri deneyimi sağlamalısınız”

Bütün bu ayakların e-ticarette inşası sırasında alışveriş adımlarının, kişisel verilerin güvenliğinden, ürünün sorunsuz ve hızlı ulaştırabileceği güvenine kadar her noktada güvenin sağlanması gerektiğini söyleyen Arpacı, “Bu ayakları e-ticaret alanında markalaşma sürecinde oluşturduğunuzda müşteri memnuniyeti dolaylı sağlanabilecek olsa da memnun müşteri oluşturmak için yeri geldiğinde karlılığınızdan feragat etmeniz gerektiğinizi hep düşünerek, sağlam bir müşteri ilişkileri deneyimi sağlamalısınız, örneğin biz de aldığınız bir üründen memnun kalmadığınızda 1 yıl içinde iade edebilirsiniz.” diye konuştu.

Markalaşma sürecinde sabırlı olmanın kritik bir öneme sahip olduğunu hatırlatan Arpacı, “Zira bir marka 1-2 sene gibi kısa sürelerde oluşmuyor. Ayrıca, ekibin bu ayakları gerçekleştirirken en azından ilk başlarda kendi başlarına sorunları çözebilecek ve geliştirmeleri sağlayabilecek yapıda olması, dışarıdan alınacak hizmetlerin sınırlı olmasında büyük fayda var, bu size esneklik ve nakit akışında tutarlı kalarak sürecin devamlılığını sağlamanıza imkân sağlar. Unutulmamalı ki markayı kuranlar da aslında başka markaların kullanıcıları, size yapılmasını istemediğiniz şeyleri de kendi kullanıcılarınıza yapmamalı, adil ve olabildiğince şeffaf olmalısınız.” dedi.

Arpacı, konuşmasının son kısmında şu ifadeleri kullandı: “Evet, bunları yapmak öyle kolay değil ama başarabildiğimiz zaman sert rüzgarlarda bile ayakta kalabilecek bir dikili ağacınız olmuş olacak ve günün sonunda bütün yorgunluğunuza değecek. Umarım kendime hala sıkça hatırlattığım bu olmazsa olmazlar, sizin serüveninize de ufak bir fayda sağlar. Ve umarım Dünya’da e-ticarette başarılı markalarımızın sayısı hızla artar.”