Markalar, enflasyonist ortamda yeni fiyat stratejileri geliştiriyor

WORLDEF’in Meta ana iş ortaklığı ve Türkiye İş Bankası ana sponsorluğu ile WOW Kongre Merkezi’nde organize ettiği bölgenin en büyük e-ticaret ve e-ihracat etkinliği” WORLD E-COMMERCE FORUM, son gününde de önemli panellere sahne oldu.

Forumun üçüncü gününde ilk olarak “Enflasyonist Dönemde Markaların Fiyatlama Stratejileri” konulu panel düzenlendi. ToptanTR CEO’su Sezgin Şener moderatörlüğünde gerçekleştirilen panele konuşmacı olarak Hepsiburada Grup Direktörü Mazhar Özsoy, SC Johnson Satış Operasyonları ve Gelişen Kanallar Müdürü Uğur Peker, Happy Center CEO’su Yavuz Altun ve BRITA Turkey E-Ticaret Kanalı Satış Müdürü Cüneyt Haliloğlu yer aldı.

“Dört temel maliyet kalemi aynı anda arttı”

SC Johnson Satış Operasyonları ve Gelişen Kanallar Müdürü Uğur Peker, kur riskine karşı alınması gereken önlemlerden bahsederek, enflasyonist dönemde hammadde, enerji, işçilik ve finans maliyetlerinin aynı anda tüm dünyada arttığına; Türkiye’de bu artışların daha sert hissedildiğine dikkat çekti. Tüketici için ürünleri daha uygun hale getirme stratejilerine odaklandıklarını ifade eden Peker, “Bu süreçten kazanarak çıkmaya çalışıyoruz. Enflasyonist ortamda ürünleri satın alınabilir fiyatta sunmak için stratejimizi buna göre dizayn ettik. Perakendeciler bu dönemde çok başarılı, tüm raflarını herkese açtılar. Bu yüzde adet bakımından pazar küçülmesi yaşamadık.” diye konuştu.

“Sürdürülebilirlik tarafında yeni şeyler vadediyoruz”

BRITA Turkey E-Ticaret Kanalı Satış Müdürü Cüneyt Haliloğlu ise, birçok sektörde ambalaj maliyetlerinin çok arttığını belirterek, tüketici memnuniyetine zarar vermemek için bu konuda herhangi bir tasarrufta bulunmadıklarına işaret etti. Haliloğlu, “Sürdürülebilirlik tarafında yeni şeyler vadediyoruz.” dedi.

“Enflasyonist ortamda stoklu çalışmak zorundasınız”

Happy Center CEO’su Yavuz Altun ise, pandemide müşterilerin online alışveriş alışkanlığı edinebildiğini ifade ederek, “Bir tüketicinin satın alacağı ürüne dokunmak istemesi alışkanlığı devam ediyor. Örneğin; tüketiciler domatesi dokunarak almak istiyor. Perakendeciler tüketici alışkanlıklarını sağlamak için fiziki mağazalara ihtiyaç duyuyor; çünkü müşterilerin mağazaya gelme alışkanlığı devam ediyor.” sözlerini kaydetti.

Dijitalleşmenin yeni nesil üzerinde çok daha fazla etki bıraktığı düşüncesini aktaran Yavuz Altun, yeni neslin dünyayı dijital olarak algılamaya başladığını; gelecekte de bu alışveriş alışkanlıklarının buna göre şekilleneceğini söyledi. “Enflasyonist ortamda stoklu çalışmak zorundasınız. Fiyat durmadan artıyor, tüketiciye bir avantaj hissettirmeniz lazım.” diyen Altun, “Enflasyon oranlarından bahsederek, üretici ve tüketici arasında yüzde 63’lük fark olduğunu; tarihi bu farkın bir şekilde tüketiciye yansıdığını belirtti.

“Fiyat ayarı bozuldu”

Altun, “Fiyat ayarı bozuldu. Restoranda ne söyleseler itiraz edemiyorsunuz. Enerji ve personel maliyetleri katlandı; bunu fiyatlara yansıtmak zorundasınız. Yansıtmayan firmalar bir müddet sonra oyundan çekilmek zorunda kalır.” sözlerini vurguladı. Yavuz Altın, “Bu sıkıntılar en çok tüketiciyi mağdur ediyor; sonra perakendecileri ve üreticileri etkiliyor. Bu süreç sonunda kim ayakta kalır belli değil.” diyerek, Avrupa’daki doğalgaz krizinin yol açtığı belirsizliğe de dikkat çekti.

“İnsanların ürüne dokunma ihtiyacı devam ediyor”

Hepsiburada Grup Direktörü Mazhar Özsoy ise, enflasyon sebebiyle müşterilerde satın alma davranışlarının etkilendiğini vurguladı. Özsoy, şunları söyledi: “Müşteriler devam eden enflasyonist ortamda gelecekte fiyatın daha uygun olması davranışını azaltarak ,mevcut ortama uyum sağladı. Müşteri iyi fiyat gördüğünde gelecekte daha uyguna alır mıyım düşüncesini bırakarak, ürün stoklama gibi ürün fiyatını iyi bulduğu zamanda alma davranışı geliştirdi. Müşteriler ödeme tarafında daha fazla esneklik ve kolaylık istiyor.”

Hepsiburada’nın personelsiz mağaza girişimine de değinen Özsoy, şu bilgileri paylaştı; “İnsanların online alışverişe olan istekleri artsa da ürüne dokunma ve deneyimleme ihtiyacı devam ediyor. Şu an girişimimiz pilot aşamasında. Temel olay; tıpkı personelli mağazalar gibi ürünün fiziki olarak bulunduğu mağazalar hayal edin, rafta ürüne dokunma, üzerinizde denme imkanı var. Mağazadan ayrılırken almaya karar verdiğiniz ürünler için telefondaki uygulama ile kayıtlı kredi kartınız ile ödemeyi aplikasyon ile yapabilirsiniz. Aldığınız ürünler sizin mağazadan çıkarken yanınıza almanıza gerek kalmadan sistemde kayıtlı adresinize, direkt evinize ulaştırılıyor.”

“Şirketler nakitte kalmak istiyor”

Özsoy, enflasyonist ortamda nakit akışının önemine işaret ederek, “Tüm şirketler o riski almak istemiyor, nakit kalsın istiyor. En önemli kavram stok devir hızı ve vade… Bu ikisi arasındaki dengeyi kurmak lazım. Burada esas olan, doğru kişiye doğru ürünü gösterebilmek. Teknoloji devleri kişiselleştirilmiş deneyime odaklandı. Metaverse’in buraya çok katkısı olacak. Bir markadan alt segmentlerdeki markalara kayış var. Satın alımlar için müşterileri o güveni sağlıyorlar.” diye konuştu.