worldef-banner 2024 istanbul
Ara
Close this search box.

Metaverse’de ticaret: İllüzyon mu, gerçek mi?

Metaverse

İnternetin hayatımıza girmesiyle beraber ticarette büyük değişiklikler oldu. İnternette başlayan e-ticaret, teknolojik gelişmelerle beraber bambaşka boyutlara taşındı. Ödeme yöntemlerinde yaşanan gelişmelerden, “hadi birlikte alışverişe çıkalım” kavramının internete yansıması olan sosyal ticaretten, 3 boyutlu ürün görüntülemeye kadar dijital tüketici birçok değişikliğe maruz kaldı. Son dönemde internet dünyasında yeni bir gelişme olarak en çok konuşulan kavramlardan biri de geleneksel mağaza ortamının aynı görsellikle ama çok daha büyük ürün gamıyla sanal ortama taşınması olarak düşünülebilecek metaverse kavramı oldu. 

Metaverse için İnternet’in gelecek nesli deniyor. Orada kendinizi avatar olarak yeniden yaratıp, paralel bir dünya da geleneksel dünyada yaptığınızdan daha fazlasını yapabiliyorsunuz. Geleneksel dünyadaki görerek, dokunarak ve hissederek yaşanan alışveriş deneyimi, internet, mobil ve televizyon alışverişinin ev rahatlığı, oyunların içerisindeki üç boyutlu, heyecan verici alışveriş deneyimi birleşerek, metaverse’deki ticareti ortaya çıkartıyor. Mesela oturduğunuz yerden alışverişe gidip, ürünleri üç boyutlu olarak inceleyip, dünyanın herhangi bir yerine seyahat edip, binlerce mil uzaktaki insanlarla karşılıklı(!) konuşabiliyorsunuz. İzlemeyi çok istediğiniz ancak Amerika’da olan Katty Perry konserini büyük bir heyecan içerisinde en önden izleyebiliyor, Cristiano Ronaldo’yu futbol oynarken seyredebiliyorsunuz. Sınırları ortadan kaldırması, mal ve hizmetlere erişimi dünya çapında hale getirmesi ve bütün bunları evinizde otururken yapabilmeniz metaverse’in en büyük artılarından. Dijital pazarlamanın mottosu olan “tüketicinin ayağına gitme” kavramı metaverse’de tam olarak karşılığını buluyor. 

Markaların iş yapma şekillerine yeni vaatler

Dijital tüketicilerin hayatına getirmeyi vadettiği yenilikler ve kolaylıklar gibi, metaverse, markaların da iş yapma şekillerinde yeni vaatler getiriyor.İnternette hali hazırda mağazası olan dev markaların çoğu metaverse mağazalarını duyurmaya başladı bile. Nike, Walmart, Verizon, Hulu ve H&M bu markalardan sadece bazıları. Özellikle lüks moda markalarının metaverse’e ayrı bir ilgisi var. Ralph Lauren, Louis Vuitton, Tommy Hilfiger, Balenciaga, Burberry, Gucci, Vans birer metaverse ortamı olan dijital oyunların içinde ürün satan markalar. Facebook’un ana şirketi Meta’nın bu konuya ciddi yatırımlar yaptığı ise herkesçe biliniyor.

Ancak, henüz tam olarak bilinmeyen, bu yeni teknoloji bir başarı ve gerçek bir dönüşüm vadediyor mu? Elektronik ticaretteki gelişmelere şirketlerin adaptasyonu açısından bakarken üç boyutta değerlendirme yapmak gerekir: Rakipler, pazarın genel eğilimi, tüketici adaptasyonu.

Henüz yeterli uygulama ve içerik yok

İstatistikler tüketicinin henüz metaverse’ün ne olduğunu tam olarak anlayamadığını gösteriyor. Türkiye’de bu konuda yapılmış özel bir araştırma olmasa da Amerika’da ve İngiltere’de yapılan araştırmalara göre çevrimiçi kullanıcıların yaklaşık yüzde 50’si metaverse’ün ne olduğunu ve ne işe yaradığını bilmiyor. Dolayısıyla alışveriş deneyimine kattığı değer konusunda da bir fikirleri yok. Tüketici açısından baktığımızda bir diğer eksiklik, birçok insanın yüz ifadesini, ses kalitesini ve vücut dilini doğru bir şekilde diğer tarafa ulaştıracak VR gözlüklere sahip olmamaları. Konunun uzmanlarına göre, VR gözlüklerin uzun süre kullanımının sağlık sorunlarına (baş ağrısı, mide bulantısı, halüsinasyon görme gibi) sebep olması ise apayrı bir problem olarak metaverse’de varlık gösteren markaların önünde duruyor. Aynı zamanda ortamda ödeme yöntemi olarak dijital para (cryptocurrency) kullanılması da ortama adaptasyonu geciktirecek faktörlerden bir diğeri. 

Metaverse’de henüz yeterli sayıda uygulama ve yeterli içeriğin olmaması da tüketici adaptasyonu ve pazarın eğilimi açısından olumsuzluk olarak değerlendirilecek bir etken. Her ne kadar kullanılabilecek olan uygulama sayısı 2022 yılında 2021 yılına göre ciddi bir artış gösterse de henüz yeterli değil. Bu sebeple, dev markalar, metaverse’de ticaret yaparak, ortamdan nakit akışı sağlamak konusunda büyük bir istek gösterseler de çoğunun yaklaşımı henüz deneysel düzeyde kalıyor.

Metaverse’de başarı çabaları kolektif hale dönüşmeli

Metaverse’de ticaret henüz kendini kanıtlamamış olsa da giderek artan sayıda perakende ve hizmet markası bu dünyaya yatırım yapıyor. Metaverse’de başarı çabalarının marka boyutunda bireysel olarak değil, kolektif bir hale dönüşmesi gerekiyor. Metaverse pazaryerlerinin açılması bu konuda atılan güzel bir adım olabilir. Hindistan merkezli Flipkart’ın Flipverse platformu erken pazaryerlerine güzel bir örnek. Başarı için şirketlere destek olacak teknolojilerin ve bu teknolojileri geliştirecek şirketlerin pazarda hızlıca yerini alması lazım. 

Özellikle hedef kitlesinde Z kuşağı ve Alfa kuşağı olan markalar için Metaverse büyük bir hazine olabilir. Dijital yerli olarak tabir edilen bu nesiller, büyük ölçüde oyun yoluyla çevrimiçi deneyimlerle büyüyorlar. Oyun ortamında sanal mal ve hizmetlere para harcıyorlar. Onlar için skin (oyun içinde yarattıkları avatarlarına giydirdikleri kıyafetlere verilen isim) almak kendilerine gerçek bir kıyafet almak ile eşdeğer. Bu iki jenerasyonun tüketicileri büyüdükçe metaverse’de yatırımın geri dönüşü daha hızlı olacaktır. 

“Temkinli yaklaşmakta fayda var”

Ancak o zamana kadar bu teknolojiye temkinli yaklaşmakta fayda var. Bu ortamda sürükleyici alışveriş deneyimi vaadi büyük bir çekiciliğe sahip olsa da bunu destekleyecek teknolojinin gelişimi hala çok erken aşamada. Tam anlamıyla tüketici-marka güven ortamı ise henüz oluşmamış durumda. Ancak dev markaların mağaza açması ve bu sayede metaverse üzerindeki alışverişin canlanması tüketicide güven oluşturmak yönündeki engellerin bir kısmını aşacaktır. 

Bu dünyaya adım atmak isteyen markalar…

Metaverse’ın temelinde olan AR (artırılmış gerçeklik), VR (sanal gerçeklik) ve AI (yapay zekâ) teknolojilerinin hem markalarla etkileşim kurma hem de alışveriş deneyimini yeniden tanımlamak konusunda gerçek bir potansiyeli var. Ancak bu dünyaya adım atmak isteyen markaların unutmaması gereken gerçek metaverse’in bir yatırım gerektirdiği ve teknolojilerin henüz çok yeni olması sebebiyle yatırımın geri dönüşünün ne zaman ve nasıl olacağının henüz kanıtlanmamış olduğu. Mevcut durumda yapılması gereken uzun vadeli pazarlama planlamasına, internet üzerinden ticarete ve mobil ticarete ek olarak, metaverse mağazasının da katılması, pazar odaklı yaklaşımla hem müşteri adaptasyonunun hem de rakiplerin bu konuda ne yaptıklarının yakından izlenmesidir.

Yorumlar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Editor Seçimleri

İlginizi Çekebilecek Haberler

hepsiburada
Markalar

“2024, Hepsiburada için tavsiye yılı olacak”

Hepsiburada CEO’su Nilhan Onal Gökçetekin, Hepsiburada için 2024 yılının “tavsiye yılı” olacağını söyledi. Gökçetekin, “2024 yılında en önemli değişim online ödemelerde yaşanacak.” dedi.