ClickmeLive Genel Müdürü Emre İlban, canlı yayın satışları hakkındaki pek çok noktayı WORLDEF E-Ticaret için değerlendirdi. Canlı yayın satışlarının dünya genelinde önemli bir hacime ulaştığının altını çizen İlban, Türkiye’nin Çin ve Amerika’dan sonra bu noktada en hızlı hareket eden ve burada yatırıma başlayan ilk ülkelerden biri olduğunu söyledi.
“Sosyal ticaret ve e-ticareti birleştiriyoruz”
Emre İlban, ClickmeLive’ın çok heyecanlı ve yeni bir iş olarak karşısına çıktığını söyledi. Canlı yayın satışlarının, Çin’de ve Uzak Doğu’da özellikle son yıllarda çok büyüdüğünü aktaran İlban, “Canlı yayın satışları 500 milyar dolarlık bir hacime ulaşmış durumda. Canlı yayın satışları, Çin’de başlayarak bütün dünyaya yayılan ve daha yeni yeni anlaşılmaya çalışan sosyal ticaret ve e-ticareti bir araya getiren bir iş. Bu yeni yapılanmanın gerçekten heyecan verici olduğunu ve öğrenmeye açık bir iş olduğunu gözlemledim” dedi.
ClickmeLive’ın canlı yayınlar ve reels dediğimiz kısa videolar üzerinden satış imkanı sağlayan bir pazaryeri platformu olduğunu ifade eden İlban, “Bu pazaryerini üç ayrı bölüme ayırıyoruz. Bunlardan bir tanesinde yapısı itibariyle markalarla yakın ilişkiler içerisinde çalışıyoruz. Bir tarafta diğer pazaryerlerinde olduğu gibi daha ufak ölçekli firmalar ve satıcılarla da çalışıyoruz. Onun dışında daha bireysel kendi ürününü satan, satmak isteyen daha bireysel satıcılarla çalışıyoruz. Bunların dışında bir de ekosistemimizin içerisinden mevcut ClickmeLive yapısı içerisinde influencer dediğimiz bir yapı daha var. Bu yapıda influencer olanların gelip, bizdeki ürünlerden ürün satmasına yönelik sağlıklı bir yapı oluşturuyoruz” ifadelerini kullandı.

“Çok hızlı bir alışveriş deneyimi sunuyoruz”
Sundukları hizmetin en büyük farkının sosyal ticaret ve e-ticareti birleştirmesi olduğunu aktaran İlban, “Diğer yerlerden farklı olarak biz de gerçekten çok interaktif bir satış ortamı, soru cevap, çok ani ve hızlı bir ınteraction, bunun dışında tabii sepette anında ürünler olduğu için çok hızlı bir alışveriş deneyimi sunuyoruz. Canlı yayın esnasında veya içeriği tüketirken alınan bilgiyle ve satın alınan ürünlerle sepette alışverişi bitiriyoruz. Çin’de ve Uzak Doğu’da bu işin çok hızlı büyümesinin temel sebebi hız. Biz de bu tarafı Türkiye’de ve bundan sonraki süreçte hizmet vermeyi planladığımız coğrafyalarda nasıl oluşturacağımız konusunda hep beraber çalışıyoruz” sözlerini kaydetti.
Canlı yayından satışın tüketicilere sunduğu alışveriş deneyimine de değinen İlban, şöyle devam etti; “Burada sonu olmayan bir içerik var. Klasik e-ticarette tarafında bazı noktalarda süreç uzarken canlı yayın üzerinde satışta o anlık canlı ve interaktif bir iletişim var. Yani ürünle ilgili bilgiyi karşı tarafa istediğiniz hızda verebildiğiniz bir yapı var. Mutfak eşyası satan veya kıyafet satan bir satıcı veya bir yayıncı ürünü anlatırken aşağıdan sormuş olduğunuz sorularla ürün detayı ile ilgili daha detaylı bilgi alma şansına hemen anında sahip oluyorsunuz. İkinci el ürünlerde temel konu güven olduğu için burada ikinci el satan kişi de bizzat ürünleri kendisi anlatıyor. İkinci elde çok sorulan sorular var ve yaptığı açıklamalarla destekleyici ve daha güven unsuru oluşturucu içerikler ortaya çıkarıyor”
“Bu işin bir olgunlaşma süreci var”
Canlı yayın satışlarının Türkiye’de daha çok yeni olduğunu belirten İlban, talep noktasında henüz tam olarak patlama yaşanmadığını ancak herkesin çok ilgisi olduğunu söyledi. Bu işin bir olgunlaşma süreci olduğuna işaret eden İlban, “Hem yayını açan, ürünü satan satıcı tarafında bir olgunlaşma süreci var hem de tüketici tarafında da mevcut alışveriş deneyimi alışkanlıklarını değiştirme noktasında bir olgunlaşma süreci var. Ama tabii bu tip şeyler bunu çok hızlı yayılıyor. Amerika’da büyük değerlere ulaşan en son 3,7 milyar dolar değerlemeyle bir canlı yayın satış uygulaması yatırım aldı. Oradaki yapıda birazcık daha farklı. Onlar biraz daha niş ve daha belirli kategorilerde ürünlere daha çok C2C gibi alanlarda daha hızlı ilerliyorlar” şeklinde konuştu.
Tüketicilerin canlı yayın satışlarında eğlenceli bir yayın beklediğini aktaran İlban, “Tüketici bu yayınlara bir zaman harcıyor ve orada gerçekten doyurucu bir içerik bekliyor. Bazı tüketiciler teknik bilgi içerisinden zenginleşmek istiyor, bazısı daha eğlenceli ve sevdiği kişilerin üzerinden onlarla yaptıkları sohbet üzerinden alışveriş yapmayı istiyor. Tabii bazı tüketiciler de normal e-ticaret gibi uygun fiyatlı olsun, ben en ucuz burdan alayım gibi beklentileri de var ama genelde odaklandığımız konu o canlı yayın alameti farikası bu işin daha normal e-ticaretten klasik e-ticaretteki açıklamalardan farklı olarak daha interaktif bir şekilde anlatılması, yani daha teknik bilgilerin verilmesi” dedi.
“Doğru yayıncıyla yola çıkmak çok önemli”
Yayın işinin tecrübe ve deneyim gerektirdiğine vurgu yapan Emre İlban, “Yani öncelikle marka veya herhangi bir ürünü satacak kişinin veya firmanın doğru yayıncıyla yola çıkması çok önemli. Ürünü kendi de sunuyorsa doğru kompozisyon oluşturması yayın açısından çok değerli. Sattığı ürünlerle ilgili bilgi sahibi olması, bunları doğru ifade etmesi, sorulara doğru cevap verebilmesi çok değerli. Çünkü müşterinin öncelikle bu yayını gelip uzun süreli veya belli bir süre izlemesinin temel sebebi bilgi alması, daha sonra fiyat gibi veya ürünün tercih edilme gibi faktörlere davetiye çıkıyor. Öncelikle temel nokta bu yayının kompozisyonu doğru oluşturulması, içeriğin doğru oluşturulması, oradaki ses ışık görüntü kalitesi, netlik bunlar da çok değerli” ifadelerini kullandı.
Müşterilerden aldıkları geri bildirimleri paylaşan İlban, “Yapılan yorumlarla, chat akışında verilen bilgilerle gerçekten bir sonraki yayında hangi ürünleri sunmanız gerektiğini, nerelerde daha çok bilgi ihtiyacı var, hangi ürünlerin müşteriler görmek istiyorlar ve almak istiyorlar bunlar çok değerli. Markalarımız için bundan yola çıkarak güzel ürünlerin markaların lansmanları için çok önemli bir mecra olduğunu düşünüyoruz. Markaların lansmanını yapma noktasında sosyal medya dışında aynı zamanda lansman satışını da eş zamanlı yapabildikleri için aynı zamanda bir satış mecrası burası” dedi.
“ClikmeLive’da hizmet satışı ön planda”
Büyük pazaryerlerinin satış hacimleri noktasında olmadıklarının altını çizen İlban, ClickmeLive olarak bu yolu açtıklarını ve mevcut durumda bu alana yönelik pek çok deneme gördüklerini söyledi.
Yavaş yavaş buradan keyif alan ve başarılı olmaya başlayan örnekler çoğaldıkça ekosistemin çok hızlı bir şekilde büyüyeceğini düşündüklerini belirten İlban, “Çok güzel örnekler, güzel yayınlarımız oldu geçmişte. Markalarımızla çalışıyoruz, alışveriş merkezlerinden canlı yayınlar yapıyoruz, showroomlardan canlı yayınlar yapıyoruz, bazı sokaklardan, caddelerden, mağazalardan canlı yayınlar yapıyoruz. İnsanlar evlerinden yayınlar açıyorlar. Bunların içerisinde fal bakıyorlar, fal hizmeti satıyorlar, yemek yapıyorlar, yemekte kullandıkları malzemeleri satıyorlar. Ondan sonra birçok kıyafetini satıyor içeride, dediğim gibi makyaj malzemesi tanıtıyorlar, onlarla ilgili satışlar yapıyorlar. Yani aslında sonu olmayan çok geniş stokta kategorilendireceğimiz, hizmet satışının çok ön planda olduğu geniş kapsamlı bir satış platformu ClikmeLive” sözlerini kaydetti.
“Türkiye iyi bir yerde”
Emre İlban, Türkiye’nin canlı yayın satışlarında dünya ortalamasına bakıldığında iyi bir yerde olduğu görüşünde. Türkiye’nin Çin ve Amerika’dan sonra bu noktada en hızlı hareket eden ve burada yatırıma başlayan ilk ülkelerden biri olduğunun altını çizen İlban, şöyle devam etti:
“Bence yenilikleri takip etme hızımız oldukça iyi ama tabii bunu büyütmek, hızlandırmak biraz zaman alabilir. Avrupa’da çok fazla örneği yok bu işin. Amerika’da dediğim gibi örnekler var ve Çin’den sonra bu işi yapan ülke Amerika. Orada değerleme olarak milyar doları geçen birkaç tane uygulama var. Onların yapısı Çin gibi değil, Çin’de birazcık daha kanaat önderleri dediğimiz aslında alışverişçi yapısıyla öne çıkan ve o tavsiyeleri sattırabilen influencer modelleri ön plandayken, Amerika’da daha çok sevdiğimiz bireysel satışlar ön planda. Koleksiyonerlik veya daha özel ürünler, kişiye özel ürünler daha çok bireysel, daha niş tarafta kalan kategorilerde büyümeler var. Ayakkabı sektörü, moda gibi işlerin büyüdüğünü görüyoruz. Zaten bizim tarafta daha çok moda, güzellik, teknoloji gibi alanlar ilk etapta bizim diskomuzdu ama diğer kategoriler de ciddi büyüme potansiyeli var. Bu paralellikte Türkiye çok kötü bir noktada değil, daha çok yeni ve niş. Her ülkede de böyle ufak ufak mısır patlağı gibi girişimler olduğunu görüyoruz.”
Türkiye’de bir ilk: Canlı yayın üzerinden açık arttırma
Satıcılarla normal pazaryeri ekosisteminde olduğu gibi belirli bir komisyon üzerinden çalıştıklarını söyleyen İlban, “Oradaki amacımız da hedefimiz de bu ödemenin de bundan çok hızlı yapılabilmesi. Çok bahsetmedim ama yani biz aslında tek bir uygulama halinde değiliz. Bizim yanımızda aynı zamanda bu canlı yayınları açtığımız, kişilerin evlerinden rahatlıkla canlı yayın açabildikleri, dükkanlarından rahatlıkla canlı yayın açabildikleri ayrı bir uygulamamız var. Bu bir yayıncı uygulaması ve bu yayıncı uygulaması da bu uygulamanın içerisinde. ClikmeLive’nin dışında da başka ekler ve panelleri de bir yandan geliştiriyoruz. O taraflarda da bizim için hız çok önemli. Çok hızlı hareket etmesi, insanların çok rahat bu deneyimi sağlaması çok değerli” sözlerini kaydetti.
Kendi uygulamalarını geliştirirken çok hızlı bir deneyim sunmaya çalıştıkları bilgisini paylaşan İlban, “Ödeme tarafında bizim üzerimizden geçen ve canlı yayını seyrederken bir saniyede ödemeyi de bitirip devam edebileceğiniz bir yapı oluşturmaya çalışıyoruz. Türkiye’de ilk defa bir canlı yayın üzerinden açık arttırma modeli yapıyoruz. Bireysel kullanıcıların veya satıcıların ürünlerini açık arttırmayla sunabildikleri, açık artırmayla satabildikleri bir yapı oluşturduk. Bu noktada ödemenin hızlı olması o yüzden bizim için son derece değerli” diye konuştu.
Emre İlban kimdir?
Emre İlban, 20 yıla yakın süreyi perakende ve e-ticaret sektöründe geçirdi. İş hayatına Boyner Holding de başlayan İlban’ın e-ticaret ile ilk tanışması da orada başladı. Sürecin devamında 3 sene boyunca yabancı bir firmada çalışma hayatına devam eden İlban, 2010-2015 yılları arasında Trendyol’da çeşitli pozisyonlarda görev yapma fırsatı yakaladı. E-bebek ve Şok Marketler’de E-Ticaret Direktörlüğü yapan Emre İlban, bir seneye yakın bir süredir ClickmeLive’de görev alıyor.