‘Kimse e-ticaretten gözünü çeviremez’

Kendini “Yenilikleri denemeye çekinmeyen, genç ve genç ruha sahip olanların vazgeçilmezi” olarak tanıtan markanın Genel Müdürlüğünü üstlenen Süha, LOFT’un “Z kuşağını” hedef alarak geliştirdiği NFT projesini de detaylarıyla paylaştı.

‘Z kuşağı özel ilgi alanım’

Aydın Süha, 43 yaşında, Sivas doğumlu. Liseyi Sivas’ta tamamlayan Süha, üniversite eğitimi için İstanbul’a geldi. Üniversite döneminde “hem okuyup hem çalışanlardan” olduğunu söyleyen Süha, 23 yıldır perakende sektörünün içinde. Yüksek lisansını Marmara Üniversitesi’nde “Stratejik Marka Yönetimi” üzerine yapan Süha’nın özel olarak ilgilendiği alan “Z kuşağı”. Süha’nın “Z kuşağı” üzerine eğilmesinde markanın ilgi ve eğiliminin de etkisi var.

Satış danışmanlığından genel müdürlüğe

Perakende sektörüne satış danışmanlığı ve kasiyerlikle başlayan Süha serüvenini “Neredeyse basamağın en alt noktasından geldim ve bunun çok faydasını gördüm. Her basamağın en altından en üstüne doğru çıktıkça daha başarılı ve daha kalıcı oluyorsunuz” diye anlatıyor.
LOFT’la yolları 2015 yılında ikinci kez kesişen Süha, Planlama Müdürü, Ticaret Direktörü ve son olarak Genel Müdür pozisyonlarında görev aldı.

E-ticaret en öncelikli departman

Süha, 82 mağaza ve 300 satış noktasında takipçileri ile buluşan LOFT’un e-ticaret ve geleneksel ticarette kendisini nasıl konumlandırdığını şu sözlerle anlatıyor:
“Geleneksel ticaret, markaların var olduğu ve olmak zorunda olduğu bir alan. Dünya genelindeki markalara baktığınız zaman ikisini bir arada başarılı bir şekilde götürmeye çalışıyorlar. Pazarın büyüklüğünde hâlâ fiziksel ticaret büyük pay sahibi. Bunu da şuna bağlıyorum, insan sosyal bir varlık. Bu fiziksel yapı, sadece alışveriş odaklı değil, gitmek, mağazayı görmek, orada iletişim kurmak… Bunlar duyguları tatmin ediyor. Bu sebeple uzun bir süre daha devam edecek.

Öte yandan pandemi ile birlikte hayatımızda çok ciddi bir e-ticaret gerçeği var. Kimse bundan gözünü çeviremez. Bizim de marka olarak özellikle hedef kitlemizin “Z kuşağı” olması ve bu kuşağın dijitale daha yakın olması, alışveriş etkilerinin biraz daha buraya doğru dönmüş olması bizim için bir adım daha önemli kılıyor. Dijital medya yönetimi ile birlikte sosyal medya mecraları, dijital satışlarla birlikte e-ticaret bizim için şu anda en öncelikli departmanlar ve en çok mesaimizi ayırdığımız, yatırımına en çok ağırlık verdiğimiz yerler”

Satış kanallarında çeşitlilik

Satış kanallarının çeşitliliğini önemsediklerini vurgulayan Süha, “Toptan bayi satışı, perakende satış, yurtdışı satışı olarak farklı satış kanallarımız var. Herhangi bir satış kanalınızda aksama olduğu an yük diğerlerine biniyor ve devamlılık sağlıyor” ifadelerini kullandı. Süha bunun, bir markanın sürdürülebilirlik ve yaşam eğrisinde önemli bir yol aldığını belirtti.

Uluslararası alanda LOFT: Rusya örneği

Uluslararası alana açılırken girilen pazarın e-ticaret alt yapılarına uygunluğu, fiziksel satış imkanları gibi farklı parametrelerin önemine dikkat çeken Süha, “Rusya’da bir yatırım yapıyoruz. Bu yıl Rusya’nın ev iyi AVM’lerinde, en iyi yerlerinde yaklaşık 30 mağaza açıyoruz. Bununla birlikte stratejik olarak e-ticaret adımları da atıyoruz. Marketplace anlaşmaları yapıyoruz. Çünkü Rusya yüz ölçümü olarak çok büyük ve 200 milyonun üzerinde nüfus var. Kaç mağaza açarsanız açın kısa sürede tüketiciye ulaşamazsınız” ifadelerini kullandı.

Süha, ilk mağazayı açacakları aralıkta bir marketplace (pazaryeri) ile başlangıç yapacaklarını, operasyonun ve kontrollerin kendileri üzerinden ilerleyeceğini söyledi. Süha’ya göre bu LOFT’u daha tanınır hale getirecek ve pazarda çok kanallı satış dağılımıyla başlamış olacaklar, böylece sürdürülebilirliğin uzayacağını düşünüyor.

NFT satan ilk hazır giyim markası

Türkiye’de NFT* satan ilk hazır giyim markası olan LOFT bunu 2 adımlı bir proje olarak kurguladı. Birinci adımda “sürdürülebilirlik” odağa alındı. Öz kaynak kullanımının azalması, enerjiye ulaşmanın zorlaşması, gıdaya erişim gibi birçok tehditle karşı karşıya olan dünya ile ilgili “Buraya nasıl getirdik” sorusunu NFT çalışması haline getiren LOFT, savaşlar, yangınlar, göç, gelir adaletsizliği gibi konuları proje kapsamına aldı ve 2020 yılına gelene kadar kaynakların nasıl tüketildiğini anlattı.

Sürdürülebilirliği önceleyen girişim

Süha projenin birinci adımı için “Tek başına anlatmak değil, Birleşmiş Milletler’in (BM) sürdürülebilirlik hedefiyle birlikte NFT’yi bir yatırım aracı seçtik. Projeyi BM’ye bağladık ve tüm geliri kripto olarak BM’ye bağışladık. Bunu sadece ticari amaçlı değil aslında bir sosyal sorumluluk alanıyla yürüttüğümüzü herkese ilan ettik” sözlerini sarf etti.

İkinci adımda dünyanın içinde bulunduğu bu durumla ilgili neler olması gerektiği anlatılacak. “Temiz suya nasıl ulaşabiliriz? Adaletli dağılıma nasıl ulaşabiliriz? Toplumda cinsiyet eşitliğine nasıl ulaşılabilir?” sorularına cevap verecek ikinci adım ile ilgili NFT’ler hazırlanıyor. Yine tüm gelir BM’ye bağışlanacak. 2023’ün 6. ayında hayata geçmesi planlanan projenin bir ayağını da ürün koleksiyonları oluşturuyor.

Sürdürülebilirliği koleksiyonlara taşıyacak

Birinci adımda da temayı tişörtler üzerine baskı yapmayı düşündüklerini ancak “savaş, dünyanın yok olması” gibi karamsar başlıkları kimsenin giymek istemeyeceğini düşündüklerini söyleyen Süha, “İkinci aşama biraz daha bizim dünyayı yeniden isimlendirmek, tekrar eski haline getirebilmek, kaynakları tekrar adaletli bir şekilde dağıtmak üzerine olduğu için burada tüketicilerimizin de keyifle taşıyabileceği ürünleri de kombin etmeyi planlıyoruz ve yine bunu ilk olarak NFT üzerinden satışa çıkartmayı planlıyoruz” dedi.

*Türkçede “değiştirilemez token” veya “değiştirilmesi mümkün olmayan para” anlamına geliyor. Non fungible token; sanat, müzik, dijital oyunlar ile ilgili ögeler ve videolar gibi gerçek dünyadaki nesneleri temsil eden dijital bir varlıktır.

E-ticarette hedef iki katına çıkarmak

LOFT’un e-ticaretteki satış hacmi ve gelecek hedefleriyle ilgili konuşan Süha, İngiltere, ABD gibi e-ticaretin önde olduğu ülkelerde yüzde 35’lere varan ciro dağılımlarının olduğunu, Türkiye’nin bu oranların gerisinde olduğunu söyledi. Pandeminin Türkiye’de e-ticaret hacmini hızla artırdığını söyleyen Süha, “Kontrollü ciromuzun yüzde 5,5’i e-ticaret satışlarından geliyor. Daha gidecek çok yolumuz var. Hedefimiz yüzde 11’lere ulaşmak. Yatırımlarını bu tarafa yapan, güncel şekilde burayı tutan, ürün prodüksiyonlarından, tüketiciye verdiği izlenime, tüketiciyle olan güven ilişkisini sağlayan markalar kısa sürede bence bu rakamlara çok rahat ulaşacak” ifadelerini kullandı.

Bir sıfır önde başlıyoruz

Süha’ya göre, geleneksel ticaretteki marka bilinirliği e-ticarette hayata bir sıfır önde başlamalarını sağlıyor. Tüketicinin markayı sevmesi veya sevmemesi, daha önceden deneyimlemesi gibi bir ilişkinin doğru bir e-ticaret servisiyle, doğru bir hizmetle tüketiciye sunulabileceğini söyleyen Süha, “Tüketici sizi daha rahat karşılıyor ve hayata bir sıfır önde başlıyorsunuz. Sıfırdan kurulan bir yoldansa, bir sıfır önde başlamak çok daha hızlı yol aldırıyor” dedi.

Bu yıl büyüme sınırda kaldı

Yeni yılda e-ticaretin payının büyüyeceğini söyleyen Süha, 2020 ve 2021 yılındaki büyüme payının 2022’de gerçekleşmediğini söyledi. Sebebini ise “Pandeminin ardından mağazalar açılmaya başladı, geleneksel perakende devreye girdi. Bu nedenle e-ticaretin büyümesi belli sınırlarda kaldı. Son yapılan kasım kampanyalarında önceki yıllarla aynı rakamlar yakalandı ama aynı hedeflerle olmadı” şeklinde açıkladı.

Perakendeyi belirleyecek unsur turist ticareti

Yeni yılda geleneksel perakendeyi belirleyecek unsurun turist ticareti olduğunu vurgulayan Süha, “Turizmin perakendeye pozitif anlamda çok büyük etkisi var. Bugün enflasyonist ortamda olmamıza rağmen işlerin hala iyi olmasının nedenlerinden bir tanesi de bu” dedi. Süha, e-ticaretin yeni yılda büyümesinin 2020’ye göre daha fazla olacağını söyledi, “Efektif bir yatırımla, daha doğru organizasyonlar ile nasıl büyüyeceğini düşünüyoruz. E-ticaret yatırımlarımıza hedeflediğimiz yüzdelik orana göre bir bütçe hedefi koyduk” dedi.