worldef-banner 2024 istanbul
Ara
Close this search box.

Geleceğin Alışverişi Nasıl Olacak?

Teknoloji, günlük alışkanlıklarımızı değiştirmeyi başararak geleneksel alışverişi bambaşka bir boyuta taşıyor.

E-ticaret uygulamaları, geleceğin alışverişi trendlerini etkiliyor.

Buna sebep olan e-ticaret ve online alışveriş uygulamaları, her geçen gün hızla gelişmeye devam ettiği için yakın gelecekte geleneksel alışveriş ile online alışveriş arasında tercih edilirlik yönünden herhangi bir fark kalmayacağı düşünülüyor. Teknoloji, görüldüğü gibi alışveriş konusunda da fark yaratıp, günlük alışkanlıklarımızı değiştirmeyi başararak geleneksel alışverişi bambaşka bir boyuta taşıyor ve geleceğin alışverişi ortaya çıkıyor.

Geleneksel Mağazacılığın Geleceği

Çoğu perakende uzmanına göre ilerleyen yıllarda alışveriş alışkanlıklarımızda büyük değişimler olacaksa da özellikle bazı ürün grupları için geleneksel alışveriş hâlâ geçerliliğini koruyacak. Kadınların büyük bir kısmı için alışveriş, aynı zamanda sosyalleşmek ve keyifli vakit geçirmek anlamına da geldiği için özellikle daha çok kadınların ilgi gösterdiği kozmetik, giyim, aksesuar ve genel olarak moda sektörüne dair klasik mağazacılığın devam edeceği öngörülüyor.

Aynı şekilde market alışverişlerinde temassız ödeme, kasalarda kasiyersiz işlem yapabilme, hiçbir görevlinin bulunmadığı marketler gibi uygulamalar görülüyor olsa da aslında bildiğimiz raflı, ürünlerin market sepetlerine ya da arabalarına konduğu klasik market alışverişinden çok da fazla uzaklaşılmamış oluyor. Yalnızca giderek yaygınlaşan ve bağlı bulundukları depolardan müşterilere istedikleri market ürünlerini getiren kurye şirketlerinin sayısı artıyor.

Tüm bu bilgilerin ışığında geleneksel mağazacılık ölmese de fazlasıyla azalacak gibi görünüyor. Bu da belirli mağazaların artık yalnızca depo olarak kullanılacağı ve mağaza personel oranında dramatik düşüşlerin yaşanacağı anlamına geliyor. Ancak, başta kıyafet ve aksesuar mağazaları, modaevleri ve daha çok tekstil ile alakalı benzeri dükkânlar ve mağazalar, satış görevlilerinde herhangi bir azalma olmadan yollarına devam ediyor.

Satış görevlileri ile sohbetin ağırlıklı olduğu ve müşteri – satış danışmanı arasında özel bir bağ kurulabilen işlerde geleneksel çizgi devam ederken, diğer sektörler için aynı şeyi söylemek zor oluyor. Teknoloji mağazaları başta olmak üzere pek çok alanda online siparişler artacağı için hâliyle fiziksel mağazalara ve satış danışmanlarına gerek kalmıyor.

Z kuşağının alışveriş eğilimleri gözlemlendiğinde gençlerin neredeyse tamamı, bir şey satın almak için herhangi bir mağazaya girdiklerinde görevlinin direkt kendileriyle ilgilenmesini rahatsız edici buluyor ve ürün inceleme, karşılaştırma gibi süreçleri mağaza görevlisi aracılığıyla değil de mobil cihazları ve internet üzerinden gerçekleştiriyor.

Tüketicilerin online ve fiziksel mağazaları bir arada kullandıkları diğer bir yol da mağazada inceleyip, internetten satın almak şeklinde oluyor. Kullanıcılar, daha uygun fiyat, cazip taksit seçenekleri ya da renk çeşitliliği ve benzeri nedenlerden dolayı internetten satın almak istedikleri ürünü mağazalara giderek inceliyor; ürünü beğenirlerse de internetten sipariş veriyor.

Geleceğin Alışverişi İçin İnovasyonlar

Yakın geleceğin alışverişi için en sık rastlanacak olan mağaza ve alışveriş trendlerinin başında online ve offline deneyimin iç içe geçtiği hibrit mağazalar geliyor. Örneğin; bir mağazaya girip, buradan ürünü almadığınızı; yalnızca telefonunuzla fotoğrafını çekerek ya da QR kodunu okutarak sipariş verdiğinizi ve ürünün aynı gün içinde adresinize teslim edildiğini düşünün. Günümüzde Amerika Birleşik Devletleri’nin bazı bölgelerinde geçerli olan bu alışveriş yöntemi, mağazaları sürekli ürün getirip götürme zahmetinden; müşterileri ise ellerinde torba ve paketlerle gezme derdinden kurtarıyor.

Geleceğin alışverişi deneyimini kasiyersiz, satış danışmansız mağazacılık oluşturuyor. Özellikle hem mağazacılık hem e-ticaret alanlarında attığı radikal adımlar nedeniyle adından sıkça söz ettiren Amazon; kasiyer, satış görevlisi gibi herhangi bir çalışanın olmadığı; tamamen personelsiz Amazon Go mağazalarına yoğunlaşıyor. Ünlü süper market zinciri Walmart da benzer senaryoları hayata geçiriyor. Test amaçlı seçtiği bazı şubelerinde kendi kendini idare edebilen otonom şube denemeleri yapan Walmart, tıpkı Amazon gibi çalışanı olmayan, yapay zekâya sahip araçlarla yönetilen marketler için adım atmaya hazırlanıyor.

Alışverişin geleceğinde yer edinecek olan diğer bir detay da artırılmış gerçeklik oluyor. Şimdilik çoğunlukla oyun ve benzeri eğlence amaçlı sektörlerde kullanılıyor olsa da ilerleyen zamanlarda özellikle deneyerek alınması gereken ürünlerde artırılmış gerçeklik, büyük bir kurtarıcıya dönüşecek gibi görünüyor. Bunun ilk örneklerinden birini Ikea ve Apple ortaklığıyla geliştirilen; akıllı telefon ya da tablet bilgisayardaki oda fotoğraflarına Ikea ürünlerini yerleştirebilen uygulama oluşturuyor.

Böylece satın almak istediğiniz ürünün evinizde nasıl görüneceğini zahmetsiz ve kısa yoldan öğrenmiş oluyorsunuz. Aynı teknolojinin giyim ve aksesuar mağazalarında da kullanılması bekleniyor. Böylece satın almak istediğiniz ceket, pantolon, ayakkabı, güneş gözlüğü ve daha pek çok kıyafeti ve aksesuarı, artırılmış gerçeklik desteğine sahip olan aynalarda ürünü giymek zorunda kalmadan üzerinizde görebiliyorsunuz. Bu teknoloji, müşterilerin zaman ve efor kaybetmesini önlerken istediğiniz ürün mağazada bulunmasa bile onu deneyebilmenize imkân tanıyor.

Alışverişlerdeki Teknolojik Gelişmelerin E-ticarete ve E-ihracata Etkileri

Aslında alışverişlerde yaşanan değişimlerin neredeyse tümü, e-ticaret ve e-ihracat lehine işliyor. Geleceğin alışverişi de bu kavramlar üzerine kurgulanıyor. Her geçen gün giderek artan e-ticaret, e-ihracat hacmi sebebiyle mağazalar online ortama taşınıyor. Neredeyse her büyük markanın fiziksel mağazalarının yanı sıra bir de online mağazası bulunuyor. Bunun gibi faktörler, ilk olarak fiziksel ve online mağaza oranlarını eşitleyerek aradaki açığı kapatıyor. Bu da geleceğin alışverişi yani online alışverişin, e-ticaretin ve e-ihracatın önünün açık olduğunu gösteriyor.

Teknoloji, günümüzde internetten alışverişe dair yaşanan mesafe ya da belge kaynaklı sıkıntıları da çözmeye yardımcı olacak yenilikler sunuyor. Örneğin; Amazon’un geliştirdiği gönderi teslimatı yapan drone’lar ya da sürücüsüz araçlar, bu yeniliklerden yalnızca birkaçını oluşturuyor. Gümrük ve benzeri ülkeler arası bürokratik işlemlerle ilgili süreçler ve belgeler de tamamen online ortama taşınırsa e-ihracatın en önemli sıkıntıları arasında sayılabilecek nakliyat ve belgelendirme adımları da çok daha kolay bir hâle gelmiş oluyor. Tabii burada teknolojinin desteğinin yanı sıra ülkemiz dâhil tüm dünyanın e-ticareti ve e-ihracatı destekleyen yasalara yönelmesi gerekiyor.

Tüm bu gelişmeler doğrultusunda fiziksel mağazalarda bulunacak olan otonom araç ve sistemlerin yanı sıra fiziksel mağazalar da çok daha mobil bir hâl alıyor. Örneğin; Seul’deki Tesco, insanların metro, alışveriş merkezi girişleri gibi yoğun olarak geçtikleri güzergâhlara taşınan mobil şubeleriyle onların ayağına gidiyor. Basit ihtiyaçlarına anında oldukları yerde cevap verirken diğer ihtiyaçları için online sipariş yöntemi ile adreslerine gönderim yapıyor.

Bu mağazacılık stratejisi de gelecekte mağazacılığın nasıl bir yolda ilerleyeceğine dair etkileyici bir ipucu veriyor. Diğer mükemmel bir örneği de internette dolaşırken görülen bir ürünün üzerine gelerek o ürünü o anda ve o sayfadayken sipariş verebilmek oluşturuyor. Böylece beğenilen veya ihtiyaç duyulan bir ürün için herhangi bir internet sitesine girmeden ya da herhangi bir uygulama kullanmadan o ürünü görüldüğü anda sipariş edebilmek mümkün oluyor.

Geleceğin alışverişi çerçevesinde internete ulaşılabilen her yerden satın alma işlemi yapabilmek mümkün olacak. Örneğin; akıllı buzdolabı ekranından sipariş verebilmek, otonom marketlerde olmayan ürünlerin getirilmesi için o anda interaktif ekranlardan talepte bulunabilecek. Ürün teslim süreçlerinin büyük bir bölümünün aynı gün içinde gerçekleştirilebilmesi gibi olumlu gelişmeler, yakın gelecekte tıpkı şu anda olduğu gibi internetin etkisinin artarak devam edeceğini gösteriyor.

Yorumlar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Editor Seçimleri

İlginizi Çekebilecek Haberler

ticari mesaj
Haberler

İstenmeyen ticari mesajlara 398 milyon lira ceza

Ticaret Bakanlığı, istenmeyen ticari mesajlara 398 milyon lira ceza kesti. Bakanlığa 2015-2023 yılları arasında 866 bin şikayet yapıldı. Ticaret Bakanlığı 2023 Yılı Faaliyet Raporundan derlemeye