E-İhracatta Mobil Teknolojinin Kullanımı

2000’lerin başında henüz e-ticaret kavramı yeniyken insanlar, İnternet’ten alışveriş yapma konusunda oldukça çekimser davranıyordu. Ancak, 2012 ve 2018 arasındaki periyotta yalnızca mobil teknoloji ürünü cihazlardan alışveriş yapanların sayısı, 6 yıl önceki orana bakıldığında 3 kat daha artmış görünüyor. Bu durum da e-ticaretin bir kolu olan e-ihracat dâhil tüm online kanallarda satışları ve kârlılığı artırabilmek için mobil teknolojilere ağırlık vermek gerektiğini gösteriyor.

Peki, e-ihracatta e-ticaret altyapısı buna uygun mu? Mobil e-ihracat/e-ticaret pazarları neler? Etsy ve Amazon’da satış yapmak mantıklı mı? Tüm bu soruların detaylı cevaplarına ulaşmak için içeriğin devamına göz atabilirsiniz.

Mobil Teknoloji ve E-ihracata Etkisi

Mobil teknoloji her şeyi olduğu gibi e-ticaret ve e-ihracatı da yüksek oranda etkiliyor. Yakın bir geçmişe kadar alışveriş sitelerine yalnızca bilgisayarlar üzerinden giriş yapılabiliyorken, akıllı telefon ve tabletlerin yaygınlaşmasıyla birlikte insanlar herhangi bir sipariş vereceği zaman artık daha çok mobil cihazları kullanıyor. Bu durumu rakamlarla açıklamak gerekirse; 2019 yılında akıllı telefon ve tabletlerden yapılan online alışverişlerin oranı, bilgisayarlardan yapılan online alışveriş oranını aşıyor ve artık küresel e-ticaretin %60’ı mobil cihazlar üzerinden gerçekleşiyor.

E-ihracatı mobil teknoloji araçlarına dâhil etmenin pek çok yolu bulunuyor. Bu yolların başında e-ticaret destekli sitenizi mobil cihazlara uyumlu hâle getirmek geliyor. İlk iş olarak İnternet sitenizi akıllı telefon ve tablet modellerine entegre ederseniz sitenize mobil cihazlarından giren potansiyel müşterilerinizi veya mevcut müşterilerinizi kaçırmamış olursunuz. Çünkü yalnızca masaüstü veya dizüstü bilgisayarlara uyumlu İnternet sitelerinde mobil cihazlar üzerinden işlem yapılmaya çalışıldığında aradaki farklılıklardan dolayı kullanım odaklı birçok problem ortaya çıkabiliyor. Bu da ziyaretçilerin alışverişi tamamlamaktan vazgeçip, İnternet sitenizi terk etmelerine sebep oluyor.

Bu noktada mobil uyumlu bir internet sitesi dışında markanıza ait bir mobil uygulama da geliştirmeniz gerekiyor. Akıllı telefon ve tabletlerin kullanım mantığı, bazı noktalarda bilgisayarlara göre farklılık gösteriyor ve bu farklılıkların arasında mobil uygulamalar da yer alıyor. Android ya da iOS tabanlı bu uygulamalar, pek çok kolaylığı beraberinde getirdikleri için mobil tarayıcılara oranla çok daha fazla tercih ediliyorlar. Bir kullanıcı, mobil cihazı üzerinden bir e-ticaret sitesine tarayıcı aracılığıyla giriş yapmak yerine varsa o e-ticaret sitesinin mobil uygulamasını indirerek giriş yapıyor.

Mobil Uygulamaların Önemi

Bu durumun birçok farklı nedeni bulunuyor. Her şeyden önce mobil uygulamalar, tarayıcılardan girilen internet sitelerine göre daha basit, kullanışlı, stabil ve güvenli oluyor. Ayrıca, çoğu mobil uygulama, kullanıcının ad ve şifre gibi kişisel bilgilerini otomatik olarak hatırlayıp kendiliğinden giriş yaptığı için de büyük kolaylık sağlıyor.

Bu yüzden perakendecilerin önemli bir bölümü, kullanıcılarını mobil tarayıcı üzerinden değil de uygulamadan giriş yapmaları yönünde teşvik ediyor. Mobil uygulamaları indirerek giriş yapanlara özel indirimler, hediyeler ve benzeri promosyon çalışmaları, ünlü isimlerle yapılan tanıtımlar, yalnızca kullanıcıları e-ticaret sitelerinin uygulamalarına yönlendirmek için kullanılıyor.

Perakendecilerin mobil teknoloji ürünü uygulamalar için bu kadar çok çaba harcamasının altında ise yakın bir gelecekte online siparişlerin birincil kaynağının mobil cihazlar olacağı gerçeği yatıyor. Ayrıca, markanızın uygulama olarak herhangi bir mobil cihazda bulunması demek; bildirimleriyle, logosuyla sürekli kullanıcıya kendisini hatırlatması anlamına da geliyor. Bu yüzden e-ihracatta geleceğe yönelik sağlam adımlar atmak için hedef ülkenin ya da ülkelerin dilinde bir mobil internet sitesinin yanı sıra aynı şekilde bir mobil uygulama da oluşturmalı; bu mobil uygulama üzerinden indirim ve kampanya duyuruları yapmalı ve gelecek olan geri dönüşlere göre ilgili uygulamayı güncellemelisiniz.

E-ihracat İşinizi Mobil E-ihracata Dönüştürme Süreci

Diyelim ki e-ihracat yaptığınız işinize dair mobil uyumlu bir internet siteniz, mobil teknoloji ürünü uygulamanız ve hitap ettiğiniz ülkeler için dil desteğiniz mevcut. Bu noktadan sonra yurt dışındaki potansiyel müşterilere ulaşma adımlarını uygulamaya başlayabilirsiniz.

1. Uygulamanızı farklı dillerde duyurun!

Öncelikle mobil uygulamanızı kolay ulaşılabilir bir hâle getirmelisiniz. Bunun için Google Play Store ve App Store gibi uygulama marketlerinde yayınlanan uygulamanızın hitap ettiği ülke diliyle beraber İngilizce ve Türkçe desteğinin de olmasına dikkat etmelisiniz. Ek olarak bu dillerde kullanıcının uygulama marketine girdiğinde sizin uygulamanıza veya benzer uygulamalara ulaşmak için aratabileceği kelimelere de metinlerinizde anahtar kelime olarak yer vermelisiniz.  Böylece uygulamanıza olan ulaşım ihtimali çok daha yüksek bir seviyeye çıkmış olur.

2. Diğer ülkelerin vergilendirme sistemlerindeki farklılıkları unutmayın!

Tıpkı e-ihracatta olduğu gibi mobil e-ihracatta da satışını gerçekleştirdiğiniz ürünlerin bedelini, müşterilere toplam olarak yansıtmalısınız. Ürün müşteriye ulaştığında müşterinin ürünü teslim alabilmek için kargo ya da vergilerle alakalı ekstra bir bedel ödemesi, hoş bir sürpriz sayılmıyor. Bu nedenle gönderim yaptığınız ülkenin nasıl bir vergilendirme sistemi olduğunu bilmeli; ekstra doğabilecek giderleri önceden hesaplamalı ve ürün fiyatlarınızı buna göre güncellemelisiniz.

3. Değişik ödeme seçenekleri sunun!

Müşteriyi yalnızca kredi kartı ile ödeme seçeneğiyle baş başa bırakmak daha baştan kredi kartı kullanmayan potansiyel müşterileri kaybetmeye sebep oluyor. Bu nedenle kredi kartı, banka kartı ile ödeme gibi seçeneklerin yanı sıra PayPal, PayU gibi yaygın olarak kullanılan diğer ödeme yöntemlerine de sitenizde veya uygulamanızda yer vermelisiniz. Böylece müşteri kitlenizi genişletmekle kalmaz; güvenli ve kurumsal bir imaj da yaratmış olursunuz.

Mobil E-ticaret ile Potansiyel Müşterilere Ulaşın

Mobil e-ticarette 2 farklı dünya lideri, Amazon ve Etsy’dir. Amazon, teknolojiden tekstile, dekorasyondan aksesuara herhangi bir ürünün satışını gerçekleştirebileceğiniz online alışverişin lider ismi; Etsy ise daha çok el yapımı ve “vintage” ürünlere odaklanan yalnızca tasarım ürünlerin satıldığı diğer popüler bir online alışveriş platformu. Bu 2 farklı online alışveriş kanallarının uygulama marketlerindeki toplam indirilme sayıları ise 150 milyonu aşıyor. Bu da dünyanın dört bir yanından milyonlarca potansiyel müşteriye mobil uygulamalar üzerinden ulaşabileceğiniz anlamına geliyor.

Amazon’da satış yapmak için;

• İlk olarak ürünlerinizi amazon.com’a ekleyip, sitede listeliyor ve fiyat belirliyorsunuz.
• Satılmış olan değil; satılmasını istediğiniz ürünleri paketleyip, Amazon’un depolarına gönderiyorsunuz.
• Tek seferde birden fazla ürün gönderebilirsiniz ve paketleme konusunda çok özenli davranmanız gerekmiyor.
• Amazon, gönderdiğiniz ürünleri teslim aldıktan sonra doğruluğunu ve zarar görüp görmediğini kontrol ediyor.
• Eğer ürünlerde herhangi bir problem yoksa açtığınız ilan amazon.com’da görünür hâle getiriliyor.
• Ürün satılıncaya kadar Amazon depolarında tutuluyor ve satıldığında personel, sizin yerinize kargoyu gönderiyor.
• Ürün satıldığında satıcı hesabınıza ilgili tutar gönderiliyor ve Amazon bu aşamada kendi payını alıyor.

Etsy’de satış yapmak için

• Satmak istediğiniz ürünlerin kesinlikle sizin tarafınızdan yapılmış olması gerekiyor.
• Ürüne ait fotoğrafların da yine sizin tarafınızdan çekilmiş olması şartı aranıyor.
• Vintage bir ürün satmak isterseniz en az 20 yıllık olduğunda kabul ediliyor.
• Etsy’de ürünlerinizi satabilmek için kendinize ait bir online mağaza açmalısınız.
• Siteyi sadece İngilizce olarak kullanabiliyorsunuz.
• Tek seferde bir veya birden fazla ürün gönderebildiğiniz için kargo zamanından ve masrafından tasarruf edebiliyorsunuz.
• Sattığınız ürünlerin komisyon hariç tutarlarını PayPal aracılığıyla alabiliyorsunuz.